48 saatte

Birinci Gün

Güne, zengin ve nefis bir kahvaltı ile başlayın. Datça’nın lezzetleri size bol bol enerji ve keyif verir.

Datça’ya geldiğinizde Kızılbük, Hayıtbükü, Ovabükü, Kurubük, Palamutbükü ve Akvaryum Gerence gibi efsane koyları keşfeder, gözlerden uzak plajlarda denizin, kumun ve güneşin tadını çıkarırsınız.

Knidos Antik Kentini ziyaret edin.

Knidos Antik Kenti yakınında bulunan Deveboynu Feneri muhteşem gün batımını izlemek için harika bir yerdir.

Tekne turları bu eşsiz koyların tadını çıkararak keşfetmenizi sağlar.

Eski Datça, eski taş evleri görmek ve bu büyülü atmosferi içinize çekmeniz için sizi bekler.

“Oya İşlemeleri Sokağı”

Ve son olarak, taze deniz ürünleri ve yöresel otlarla yapılan leziz yemeklerin tadına bakmadan buradan ayrılmamalısınız.

İkinci Gün

Datça’nın yöresel pazarları özellikle turistlerin büyük ilgisini çeker. Siz de Datça’ya geldiğinizde bu yöresel pazarlara uğrayıp yöreye özgü badem, kekik, bal ve çeşitli yerel otlardan satın alabilirsiniz.

Çok güzel bir zaman geçirmeyi vaat eden Ilıca Gölü denize sadece 50 metre uzaklıktadır. Burada bulunan mineralli ve sülfürlü su ile çamurun birçok cilt hastalığına iyi geldiğine inanılır.

Kızlan Yel Değirmeni de Datça’da görmeden dönemeyeceğiniz yerlerden biridir. Burada lezzetli bir yemek eşliğinde harika fotoğraflar çekebilirsiniz.

Datça kamp alanı geldiğinizde doğayla baş başa vakit geçirebileceğiniz görmeden dönmemeniz gereken bir başka yerdir.