TR
  • English
  • Türkçe
  • 中文 (Zhōngwén), 汉语, 漢語
  • فارسی
  • русский язык
  • українська
  • العربية
  • Deutsch
  • español, castellano
  • Français
  • gör

    Datça

    Knidos Antik Kenti

    Datça’da insan yerleşimi MÖ 2000 yılına kadar uzanır. Bölgeye ilk Karyalılar yerleşmiş, onları Lidyalılar, Persler, Romalılar ve Bizanslılar takip etmiştir. Yarımada da bu uygarlıkların izlerine rastlanır. Ziyaretçilerini yüzyıllar öncesine götüren adeta ayrı bir cennet olan Knidos Antik Kenti, Datça (Reşadiye) yarımadasının en uç bölümündedir. Datça’dan Knidos’a harika bir manzara eşliğinde biraz virajlı bir yoldan gidersiniz. Bu dönemeçli yolun etkileyici manzarası ve atmosferi yolculuğunuz boyunca size eşlik eder. Knidos Antik Kenti, yüzyıllar boyunca burada yaşayan medeniyetlerin ticaret yolu olarak kullanılmış ve buraya gelen gemiler için de Knidos güvenli bir liman ve sığınak olmuş. Praxiteles’in Knidoslu Afrodit heykelinin yer aldığı Knidos’un tarihi MÖ 8.Yüzyıla kadar uzanır. Antik çağda yaşama gücünü denizden alan Knidos, bilimin, sanatın ve mimarlığın merkeziydi. Günümüzün tarihi antik Knidos kentinde önemli kalıntılar arasında Yuvarlak Afrodit Tapınağı, zemin mozaikleri ve denize bakan bir tiyatro yer alır.

    Knidos Antik Kenti, yüzyıllar boyunca burada yaşayan medeniyetlerin ticaret yolu olarak kullanılmış ve buraya gelen gemiler için de güvenli bir liman ve sığınak olmuş. Praxiteles’in Knidoslu Afrodit heykelinin yer aldığı Knidos’un tarihi MÖ 8.Yüzyıla kadar uzanır. Antik çağda yaşama gücünü denizden alan Knidos, bilimin, sanatın ve mimarlığın merkeziydi. Günümüzün tarihi antik Knidos kentinde önemli kalıntılar arasında Yuvarlak Afrodit Tapınağı, zemin mozaikleri ve denize bakan bir tiyatro yer alır.

    Knidos’un harika gün batımını sakın kaçırmayın. Bu antik kalıntılar, üzerlerine yansıyan güneşin sıcacık parıltıları ve nefes kesen atmosferiyle akıllardan silinmeyecek bir manzaraya eşlik eder.

    Datça’yı Keşfedin; Eski ve Yeni

    Datça üç bölümden oluşur: Eski Datça, Yeni Datça ve Datça Yarımadasında yer alan koylar. Kıyı kesiminin güneyinde kalan Yeni Datça, ana yerleşim merkezi ve aynı zamanda şehrin kalbinin de attığı yerdir. “Sevgi Yolu” adı verilen sahil boyunca sayısız otel, restoran, kafe ve bar bulabilirsiniz. Yeni Datça’nın bir başka sürprizi de balık ve ördeklerle dolu küçük bir tatlı su gölü olan Ilıca Gölü’dür. Halk arasında “Bizans Havuzu” ya da “Sodalı Göl” olarak bilinen ve sularının şifalı olduğuna inanılan göl, Sevgi Yolu’nun ortasında kalır.

    Datça’nın büyülü atmosferinin keyfine daha çok varmak için, Arnavut kaldırımlı sokaklarda gezinip, rengarenk begonvillerle bezeli tarihi taş evleri görmek için Eski Datça’ya gelebilirsiniz. Eski Datça, yarımadanın iç kesimlerinde yüksek bölgelerde yer alır. Eski Datça son dönemde büyük bir yenilenme içindedir. Eski Datça, birçoğu günümüzde restore edilip butik otellere, şirin kafelere, barlara ve yöresel el sanatları satan dükkanlara dönüştürülmüş eski evleri ile ünlüdür. Ziyaretçiler, Arnavut kaldırımlı sokaklarını, rengarenk begonvillerini, küçük dükkanlarını ve dost canlısı sakinlerini keşfetmek için eski Datça’yı mutlaka gezmelidir. Şair Can Yücel’in hayatının sonuna kadar yaşadığı evini gördüğünüzde şairin Datça’yla yaşadığı büyük aşkının gizemini çok daha iyi anlarsınız.

    Datça Badem Çiçeği Festivali

    Ocak ve Şubat aylarında beyaz çiçeklerini açmaya başlayan badem ağaçları ilkbaharın gelişini müjdeler. Badem çiçeklerinin papatyalarla buluştuğu anlar, Datça için en heyecan verici zamanlardır. Badem Çiçeği Festivali, Datça’nın bu harika zamanlarına eşlik etmek için büyük bir fırsattır. Siz de şehir karmaşasından uzaklaşıp Datça’ya gelirseniz bu harika yarımadanın her köşesinde doğayı hissedip, havanın tertemiz kokusunu içinize çeker, yörenin eşsiz lezzetlerini deneyimleyebilirsiniz.